Bir Çevirmenin Dünyası

Bir çevirmen gözüyle her şey…

Merhaba 2016

Her yeni yıl büyük ümitlerle başlar, her eski yılın son günü geriye dönülüp bakılır.

Bu sene geriye dönüp bakmak istemiyorum. İnsanlık adına öylesine utanç verici, acı dolu günler yaşadık (yaşıyoruz) ki geriye dönüp bakmak canımı acıtıyor. Bu gece saat tam on ikide sihirli bir değnek değsin tüm dünyaya ve yepyeni, barış dolu bir güne uyansın istiyorum. Hayal işte… Ama ya olursa?

Bir düşünün. Sabah kalmışsız dünyada barış var; herkes mutlu, herkes huzurlu; suçlular cezalarını çekiyor; haksızlıklar, zulüm, ölümler, acı, şiddet ortadan kalmış; iktidar kavgaları bitmiş;  özgür, sevgi ve saygı dolu bir güne uyanmışız.

İnsanlık bunu başaramaz mı? Değerleri tüketmeden yaşayamaz mı?

Olacağına inanmak, başaracağımıza inanmak istiyorum. Umudumu kaybetmemek istiyorum. Bu yüzden dünya için geriye dönüp bakmayacağım.

Kendim için geriye dönüp baktığımda üzüldüğüm, ağladığım, sıkıldığım, çok yorulduğum  günler de oldu, çok mutlu olduğum, içimin içine sığmadığı günler de.

Benim 2015’imde neler oldu.

  1. Beş yeni çevirimi daha raflarda görmenin mutluluğunu yaşadım. Gözlerindeki CanavarRuhumdaki Canavar Kızgın Kum Bahçesi,  Bir Başka Mavi ve Hayatımın Yedi Rengi.       collage1
  2. Yeni bir çeviriye başladım ve çok keyifle devam ediyorum.
  3. Sıradaki üç çevirim hangileri olacağı belli. Belki araya başka bir tane girer. 🙂
  4. Kızım Yaprak Onur’un ilk çevirisi yayınladı. Gurur duydum. Aslında çevirdiği ikinci kitaptı ama ilki henüz basılmadı.
  5. İzmir ve TÜYAP kitap fuarlarına gittim ve muhteşem zaman geçirdim. Dünya tatlısı okurlarla tanıştım. 12250115_10154381306687222_4716970625978755866_n
  6. Eskiye oranla azalttığım kitap okuma alışkanlığıma bir çeki düzen verip yeniden yoğun bir biçimde okumaya başladım.
  7. Canım yeğenimi evlendirdik. Hem de doğum günümde.
  8. Babamın üçüncü kitabı Ebem Kuşağındaki Damla basıldı ve ben yine gurur duydum.
  9. Kızım ve manevi oğlum Kanada’dan tatil için gelip dönmemeye karar verdiler ve Bodrum’a, hem de çok yakınıma yerleştiler.
  10. Ciddi boyutta boyun fıtığım olduğunu öğrendim. Uzun süre fizik tedavi gördükten sonra ameliyatın kaçınılmaz olduğu çıktı ortaya. Henüz oldum mu? Hayır. Ciddi ağrılar başlamadan da aklıma gelmez muhtemelen.
  11. En büyük acıyı dört ayaklı torunum Kuyruk yaşattı. Hiç beklenmedik anda melek oldu.

Ve 2015’in bitmesine bir kaç saat kaldı. Onunla birlikte kötülüklere, acılara, üzüntülere de veda ederiz umarım.

Yine de ne mutlu ki sevdiklerim yanımda. Sevdiklerim sağlıklı.

2016 için hepimiz gibi benim de kararlarım var. Her zaman olduğu gibi çoğu uygulanmayacak kararlar bunlar. Örneğin çevirilerimi son ana sıkıştırmayacağım, hafta sonları ve geceleri çalışmayacağım, daha çok kitap okuyacak, daha çok gezeceğim. Yapabilecek miyim? Göreceğiz.

Yeni yıla merhaba derken, tüm insanların her yeni güne gülerek başladıkları; herkesin mutlu ve huzurlu olduğu, emeğinin karşılığını aldığı, insan gibi yaşadığı; çocukları korkutan tek patlama sesinin balon olduğu; kadınlara tokat değil, sevgi dolu bakışların, kurşun değil çiçeklerin atıldığı;teknelere sadece deniz yolculuğu yapmak için binildiği; gerçek suçluların cezalarını çektiği; kör gözlerin açılıp gerçekleri gördüğü;tek -izm’in humanizm olduğu; inadına barış, inadına huzur, inadına özgürlük, inadına demokrasi; inadına sevgi; inadına saygı dolu çok mutlu bir yıl diliyorum.

6e6ec301f4e3dbc81b0673734242fb09

 

Yorum Yazın

Information

This entry was posted on 31 Aralık 2015 by in Kişisel, Tüm Yazılarım and tagged , , , .