Bundan birkaç yıl önce kızımın dolduruşuyla “Bir Çevirmenin Dünyası” diye çıktım yola…
Neden çeviri dünyası derseniz iki sebebi vardı.
Birincisi, uzun yıllar aktif olarak çalışıp emekli olunca çeviri işiyle tanıştım ve çok sevdim. Bu vesileyle sizlerle kendi çevirilerimi; onları yaparken neler yaşadığımı, neler hissettiğimi; bir kitabın yayına hazırlanma aşamasında bir çevirmenin yaşadıklarını paylaşmak istiyordum. Heyecanımıza ortak olmanızı sağlamaktı hedefim.
İkincisi ise karşımıza çıkan çeviri hatalarını; dil bilmenin yeterli olmadığı bu mesleğin zaman zaman ne hallere gelebileceğini; en ufak dikkatsizliklerin nelere mal olabileceğini göstermeyi amaçlıyordum. Gerek kitap okurken gerekse film izlerken bizlere “Yok artık!” dedirten kullanımları hep birlikte paylaşalım istiyordum. Belki de böylelikle kişilerin bu işe daha önem vermelerini, “Yaa ne var iki satır, çevirisin sen,” demekle olmadığını görmelerini sağlayabiliriz diye düşünüyordum.
Ancak bir süre sonra okuduğum kitapları, zaman zaman yaşadıklarımı sizlerle paylaşmak istedim; bazen gündeme sessiz kalamadım ve kişisel bloga döndü olay.
Adım Arzu Altınanıt…
Bir anneyim… “Çeviri mikrobunu bana sen bulaştırdın,” diyen kocaman bir kız annesiyim. Farklı iki alanda iki üniversite bitirmiş olsa da annesinin yolundan giden ve bundan büyük keyif alan bir kızım var. Üstelik artık sadece kızım değil, arkadaşım, dostum, sırdaşım, meslektaşım ve en acımasız eleştirmenim. Kısacası hayattaki en büyük gururum…
Bir hayat arkadaşıyım… Hayatımda olması en büyük şansım olan bir hayat arkadaşına sahibim.
Bir öğretmenim… Yüzlerce öğrenci yetiştirmiş; hepsini hala seven ve onların güzel haberlerini aldıkça mutlu olan bir öğretmenim.
Bir emekliyim… Uzun yıllar öğretmenlik yaptıktan sonra bir İngiliz yayınevinde çalışıp emekli olmuş; İstanbul’u terk ederek Bodrum’a kaçmış. İstanbul’u özlese de asla geri dönmeyi düşünmeyen ve Bodrum kışının tadını çıkartan bir emekliyim.
Bir öğrenciyim… Her gün yeni şeyler öğrenmenin yanında, 50 yaşından sonra İtalyanca öğrenmeye çalışan; İngiliz aksanıyla İtalyanca konuşmaya çalıştığı için öğretmenini deli eden bir öğrenciyim.
Bir çevirmenim… Bu işi çok seven; kendi romanını yazma düşü kuran ama bunu gerçekleştirmek için hiç bir adım atmayan; çevirdiği her kitabı kendisi yazmış gibi sahiplenen bir çevirmenim..
Bir hayvan severim. Evindekiler yetmezmiş gibi sokakta gördüğü her hayvanı mıncıklayan, hayvanları sevmeyenlerin insanları da sevmeyeceğini inanan, insanların onlara nasıl kötü davrandıklarını, nasıl işkence ettiklerini anlamayan ve o tür insanları parçalamak isteyen bir hayvan severim.
Bir deniz ve doğa aşığıyım… Denizden uzak bir yerde yaşamayı düşünemeyen; orman yangını duyduğunda gözleri dolan bir deniz ve doğa aşığıyım.
Bir kitap kurduyum… Durakta beklerken bile çantasından kitabını çıkaracak kadar kitap kurduyum.
Bir sinema tutkunuyum. Oscar filmlerini Oscar törenlerinden önce seyretmek için bin bir takla atan, arka arkaya bir kaç film izleyebilen; söz konusu Avrupa sineması olunca en sıkıcı filmi bile izlemeden bırakmayan bir sinema tutkunuyum.
Tüm bunlara bir de blog yazarlığı eklendi. Büyümeyi reddettiğim sürece başka yepyeni sulara yelken açacağımdan eminim. 🙂
Çok hoşuma gitti, sevdim, imrendim! Her şey gönlünüzce olsun!
BeğenLiked by 1 kişi
Kendinizi ve yolculuğunuza anlattığınız çok keyifli bir yazı olmuş. Blog açmak emek ister. Umarım uzun yıllar sürer yolculuğunuz. Kitapları merak ettim. Siu takibe alıyorum daha sık okuşuruz insallah
BeğenLiked by 1 kişi
Çok teşekkür ederim. Blog adresinize ulaşamadım. Yazarsanız sevinirim. Sevgiler
BeğenBeğen
Merhaba. Çeviriler konusunda söylediklerinizde çok haklısınız. Kötü çeviriler eserlerin değerlerini düşürüyor. İyi ki kızınızı dinlemişsiniz. Hayvanseverlik ve doğa aşığı olma konusunda da hemfikiriz. Teşekkürler bu renkli paylaşımınız için.
BeğenLiked by 1 kişi
Demek ki neymiş bazen de çocuklarımızın sözünü dinlemeliymişiz
BeğenLiked by 1 kişi
Kızınız ne kadar güzel bir şey yapmış ki bizimle sizin tanışma fırsatına sahip olmamıza sebep olmuş Öğretmen’im
Benimde bir kızım var (Selin ) ve en büyük isteği çevirmen olmak . Bu yıl ilk üniversite sınavına girecek ve Emin’im ki başaracak.
Lütfen istediğiniz kitabınızı yazmaya başlayın
Okumak icin bekleyen bir kişi de benim Bodrum’a selamlar
Saygılar sevgiler
BeğenLiked by 1 kişi
Çok teşekkür ederim. Selin’in de yolu, bahtı açık olsun. Tüm arzularına kavuşması dileğiyle. Sevgiler.
BeğenLiked by 1 kişi
Çok içten sevecen bir yazı olmuş. Benim amcam da çevirmendi. Biraz yalnızlaştırıyor sanki çevirmenlik ne evlendi ne çocuk sahibi oldu ve yalnız öldü. Ama tabi bu işi kadın yapıyorsa başka herşeye yetişen kadın. Siz bunu başaranlardansınız. 🙂
Yeni keşfettim beklerim.
birsenle.com
BeğenLiked by 1 kişi
Çok teşekkürler. Yalnızlaşmaya çok müsait bir meslek, haklısınız. Evde, tek başımıza çalışıyoruz ve verimli olmak için öyle yapmak zorundayız ama ben buna fırsat vermemek için elimden geleni yapıyorum. Denizimi, sporumu ve sosyal etkinliklerimi ertelememeye çalışıyorum. Ama teslim tarihi yakınsa evde terör esiyor. 😀 Kadın olarak işiniz daha zor tabii ama bir bakıma bu iyi oluyor. Bu arada blogunuzu takibe aldım. Sevgiler.
BeğenBeğen
Merhaba,
Ben de bloğunuzu şimdi gördüm. B2 seviyesinde ingilizcem var. Ne yapabilirim, nasıl geliştirebilirim diye düşünürken daldan dala bloğunuza düştüm. Ne kdar içten yazmışsınız kendinizi.
Sevgiler….
BeğenLiked by 1 kişi
Çok teşekkür ederim. Sevgiler
BeğenBeğen
Arzu hanım, görünen o ki kimilerinin zor olduğu için şikayet ettiği çevirmenlik işini keyifli hale getirmiş ve herkesin hayal ettiği gibi zaman ve mekan baskısı olmadan hem işinizi yapar hem de hayatı yaşar olmuşsunuz. Tebrikler.
BeğenLiked by 1 kişi
Çok doğru bir tespit. Teşekkür ederim.
BeğenLiked by 1 kişi
Çevirmen olmak istiyorum ilerlememde yardımcı olucak şeyler söyleyebilir misiniz acaba
BeğenBeğen
Yazılarımda bununla ilgili bilgiler var. Bir göz atın isterseniz. Başka bir sorunuz olursa seve seve cevaplarım.
BeğenBeğen
Ne içten ifade etmissiniz kendinizi,bayildim. Sizi takip etmeye devam edecegim. Sizi kendi blog sayfamada bekliyorum,begeneceginizi dusundugum yazilarim var:) isinizde basarilar dilerim,bu yoldan vazgecmeyin. Sevgiler:)
BeğenLiked by 1 kişi
Çok teşekkür ederim. Sayfanızı hemen takibe aldım. Bütün yazıları okuyacağım. Bu arada ismi çok hoşuma giiti. 😀 Sevgiler
BeğenLiked by 1 kişi
Cook tesekkur ederim🙈
BeğenBeğen
Merhaba, blog sitenizi beğendim. Düzenli yazmalısınız, iyi bloglamalar 🙂
BeğenLiked by 1 kişi
Teşekkür ederim. Biraz düzensiz yazıyorum haklısınız. Çevirilere odaklanınca buraya sıra gelmiyor. 🙂
BeğenLiked by 1 kişi
Rica ederim 🙂
BeğenBeğen
Arzu hanımcığım, samimi anlatımınızı çok beğendim, anlattıklarınızı çok sıcak ve yakın buldum,başarılar, sevgiler…
BeğenLiked by 2 people
Çok teşekkürler, Meral Hanım. Beni çok mutlu ettiniz. Sevgiler.
BeğenBeğen
ÖĞRETMENİİİİİİİM size küçükken hayrandım.Emekli olunca günlere gidip dantel örmediğiniz , evdeyken kadın programları izlemediğiniz için hala kendinizi geliştirdiğiniz ve etkileyici biri olduğunuz için hayranım.
öğrenciniz Sema
BeğenLiked by 2 people
Canım benim. Ne güzel yorum bu böyle. Çok çok teşekkür ederim.
BeğenBeğen
Sevgili Arzu güzel yazılarını zevkle şimdi buradan takip edeceğiz 🙂
BeğenBeğen
Canım benim. Çok teşekkürler
BeğenBeğen
Sen yazarsında biz keyifle takip etmezmiyiz.. yüreğine sağlık..
BeğenLiked by 1 kişi
Arzucum ben senin sadık bir takipçinim…
BeğenLiked by 1 kişi
Teşekkürler.
BeğenBeğen
Sevgili Hocamız hayırlı olması dileği ile sevgilerimizle MDG
BeğenBeğen
Teşekkürler, Fehmi Bey. Blogu word presse taşıdım nihayet :))
BeğenBeğen
Arzucugum, cancagazim,
senin yazilarin her daim guzel … buradaki duzenleme daha rahat izlenebiliyor.
Kolay gelsin
BeğenLiked by 1 kişi