Çevirmen İntiharın Eşiğine Gelirse…
Bu yazı bir molaya ihtiyaç duyan çevirmen tarafından yazılmıştır. 😀 Bundan birkaç gün önce İzzet Baysal Üniversitesi, Çeviri Bölümü’nden bir öğrenci benimle söyleşi yaptı; ödeviymiş. Çok tatlı bir söyleşi oldu. Sorularından … Okumaya devam et
Boşuna mı kürek çekiyoruz?
Beni takip edenler şu sıralar, hatta oldukça uzun bir süredir, Jane Eyre’le boğuştuğumu biliyor. Daha önce de yazdığım gibi sadomazoşist bir ilişki içindeyiz. Yavaş ilerliyor, yoruyor. Mesele dili değil; göndermeleri, … Okumaya devam et
Hayır, Bölmeyeceğim
Jane Eyre’yle sadomazoşist bir ilişki yaşadığım şu dönemde blogum oldukça ihmal edildi. Yaşadığımız ilişki tam anlamıyla sadomazoşist çünkü hem canıma okuyor hem de inanılmaz bir keyif veriyor. O upuzun cümleleri, … Okumaya devam et
Türkçe Öyküleme Dili Geçmiş Zamandır
Yaşar Kemal’in İnce Memed‘i şöyle yazdığını düşünün: Çakırdikenliğin içinden koşan çocuk soluk soluğa. Çoktan beridir ki durmamamacasına koşuyor. Birden duruyor. Bacaklarına bakıyor. Dikenlerin yırttığı yerden kan sızıyor. Ayakta duracak hali … Okumaya devam et
Okumak ya da Okumamak
Bir süredir şu iki soruyu çok duyar oldum. Çevireceğiniz kitabı seçme şansınız var mı yoksa ne gelirse çeviriyor musunuz? Çeviri öncesi kaynak metni baştan sona okuyor musunuz? Özellikle ikinci konu … Okumaya devam et
Az Önce Çıldırdım
Ama az önce… sadece bir kaç dakika önce öylesine çıldırdım ki çeviriye bir ara verip içimi dökmek istedim.
Kitap Okumaktan Nasıl Nefret Ettirilir?
Bugün anne ve eğitimci yanım kabardı. 🙂 Geçen gün yeğenim bizdeydi. Kendisi Lise 3 öğrencisi; tahmin edeceğiniz gibi üniversite sınavına hazırlanıyor. İyi bir kitap okuru. Kızım, ben ve o birlikte … Okumaya devam et
Sizin Aşkınız Hangisi?
Haydi bu kez eğlenelim? Yaklaşık iki ayda bir yeni bir aşka tanıklık ediyorum. Kimi anlaşılmaz, kimi tutku dolu, kimi romantik, kimi sıcacık. Siz hangi aşkın kahramanı olmak isterdiniz? Neden? Yorumları … Okumaya devam et
Gerçek İnsana Dönüşen Kitap Karakterleri
Yeni çıkan her kitapla birlikte yorumlar gelmeye başlıyor ve ben her yorumu büyük bir keyifle okuyorum. İster olumlu ister olumsuz olsun. Okurun farklı bakış açısını okumak çok güzel. Kimi … Okumaya devam et
Kitap Satış Sitelerinin Büyük Saygısızlığı
Bazılarınız yine taktın diyeceksiniz. Bazılarınız bıktık senin şu çevirmene saygı söyleminden diyeceksiniz. Böyle düşünenler devamını okumasın. Takan sadece ben değilim. Konu bütün kitap çevirmenlerini rahatsız eden bir konu. Evet, aramızda … Okumaya devam et
Yazarı Öldürmek
Bire bir çeviri mi Türkçe akıcılık mı? başlıklı yazıma bir çok yorum geldi. Hem okurlardan hem de meslektaşlarımdan. Genel görüş Türkçe akıcılıktan yanaydı ama az da olsa bire bir çeviri yapmadan … Okumaya devam et
Roman Çevirisi: Bire bir çeviri mi, Türkçe akıcılık mı?
Bu yazıyı hem bir okur hem de çevirmen olarak yazıyorum. Hatta ağırlıklı okur olarak. Bu konu çevirmenler arasında tartışılan ve farklı görüşlerin ortaya konduğu bir konu. Kimi yazarın yazdığı her … Okumaya devam et
Bir Facia: Kamarilla
Önce virgüllere taktım. Neredeyse her kelimeden sonra kullanılan virgüllere… Sanki gökten sağanak halinde virgül yağmış ve her tarafı sel basmıştı. Öylesi yanlış yerlerde öylesi gereksiz kullanılmıştı ki kitap tüm akıcılığını … Okumaya devam et
Kel Başa Şimşir Tarak
Peşinen söyleyeyim bu sefer yazım biraz ağır olacak. Dünya edebiyatından haberi olmayan, bir kaç “best seller” okuyarak kendini okur sanan ve kendilerine kitap blogları açıp bozuk bir Türkçe ile bu … Okumaya devam et
Ben Garip Bir Kitap Çevirmeniyim
Son yazımda artık TDK’ya güvenmediğimi yazmam üzerine bir profesörümüz haddimi bildirdi. Sahi Biz Ne Yapıyoruz Şöyle bir yorum yazmış bana: “Sayın Arzu hanım! TDK güvenmiyorum diyorsunuz da, hata ediyorsunuz. Biz, … Okumaya devam et
Detaylarda kaybolmak
Bizim kafamıza taktığımız detaylar yazarın aklına gelmiş midir acaba? Bizim gibi tek bir kelime için saatlerini harcıyor mudur yazarlar da? Bizim acaba mecazi bir anlatım mı yapmış dediğimiz cümleler için … Okumaya devam et
Ve heyecanlı bekleyiş başlar
Hepimiz heyecanla bir şeyleri bekledik, değil mi? Nasıl bir duygu olduğunu bilmeyen yoktur. Ben çevirdiğim her kitabın piyasaya çıkmasına az kaldığı günlerde aynı heyecanı yaşıyorum. Ne olacak? Satacak mı? Beğenilecek … Okumaya devam et
Çalıların etrafında dolaşma, soruma cevap ver.
Çeviri bir kitap okurken dilinden hoşlanmadığınız için bıraktığınız oldu mu hiç? Eminim olmuştur. “Yazarın dilini beğenmedik” deriz genellikle. Oysa bunu yargılayabilmek için kitabın orijinalini okumak gerek. Maalesef genelde sorun yazarda … Okumaya devam et
Ülkem Ateş Çemberi İle Kuşatılmış İken…
Yıl 1944. İskenderun-Haydarpaşa yataklı vagon koridorunda bir çocuk kendi başına, birazda gürültülü oynarken yan kompartmanda orta yaşlı bir beyefendi de çocuğu izlemekteydi. Bir ara gözü orta yaşlı beyefendiye takılan çocuk çıkardığı gürültünün … Okumaya devam et
Keder fena halde bulaşıcıdır
Keder fena halde bulaşıcıdır. Tek başına içilmiş bir masadan da kapabilirsiniz, yıllarca kullanılmayı bekleyen bir kurşun kalemden ya da pencere kenarında annesinin yolunu gözleyen küçük bir çocuktan da… Uzun zamandır … Okumaya devam et
Aynı sokaklarda dolaştığım yazarlardan birinin kitabını çevirsem güzel olmaz mıydı?
Bugüne kadar kitaplarını çevirdiğim yazarların çoğu Amerikalı. Sadece bir tanesi Pakistan asıllı Amerikalı ki onu da Mayıs 1 itibarıyla Bodrumlu yapıyoruz. Tanışma ve arkadaş olma fırsatı bulduğum için çok mutlu … Okumaya devam et
Çevirirken gözyaşlarımı tutamadığım kitap: Güneşin Kızları
Güneşin Kızları’nın arka kapağında yazan tanıtım yazısı şöyle: Hem hikâyesiyle hem de verdiği mesaj itibariyle Addison inanılmaz güzellikte bir roman yazmış. Güneşin Kızları geniş bir okur kitlesiyle buluşmayı hak eden … Okumaya devam et
Bir çevirmenin güncesi
Bu işe bulaştım bulaşalı dil bilen çok kişiden “Ben de yapmak istiyorum” sözünü duyuyorum. Evde oturup istediğin saatte çalışma düşüncesi çok cazip geliyor doğal olarak. Oysa bu tür bir çalışmanın … Okumaya devam et