Çevirmenini Geçmişe Götüren Kitap: Teneke Adam
Bundan yıllar önce, henüz bir üniversite öğrencisi olarak Walt Whitman’ı anlama ve yorumlama savaşı verirken hiç aklıma gelmemişti. Ondan uzun süre sonra çok sevdiğim Ölü Ozanlar Derneği’ni izlerken de… Hatta … Okumaya devam et →
‘Anneler’ Anlatıyor
Bir çeviri daha bitti. Basılanlar ve henüz basılmayanlarla birlikte kaç çeviri olduğunu artık sayamıyorum ama her birinde ilk çevirimdeki heyecanı yaşıyorum. Bu işi bu denli güzel ve keyifli kılan da … Okumaya devam et →
Onunla Evlendim Sevgili Okurum
Klasikleri günümüze kadar getiren sayısız nedenlerden biri de yazıldıkları çağın ötesinde olmaları bence. Aradan yüzlerce yıl geçmiş olmasına rağmen hâlâ okunabiliyor, hâlâ alıntılar yapılabiliyor ve hâlâ onlardan esinlenilmiş yeni kitaplar … Okumaya devam et →
Bizim Aşkımız Bitti, O Artık Size Emanet
Vitale’yle aşkımız 2014 sonlarında başladı. Karanlık ve öldürücü… Büyüleyici ve ürkütücüydü. İyi bir adam değildi. Hem de hiç. Masallarda bize iyi diye yutturulan kötü prensti o. Bir canavardı. İçinde sakladığı bu … Okumaya devam et →
Kayıp Rıhtım İçin Yazdım: Çevirmenin Çemberi
Yazının aslı Kayıp Rıhtım’da yayınlanmıştır. Görsel de aynı siteden alınmıştır. Sevgili Hazal Çamur, Çevirmenin Çemberi için Jane Eyre çevirimle ilgili bir yazı yazmamı istediğinde, “İyi de bu kitap bilimkurgu değil ki,” dedim. O da … Okumaya devam et →
Bugün Harika Bir Gün
Bugün ne güzel bir gün… Aslında niyetim İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Çeviri Bölümü’nün o cin gibi öğrencileriyle yaptığımız tatlı söyleşiden söz etmekti. Çünkü üzerinden bir ay geçti ve ben bazı … Okumaya devam et →
Ne kadar “Kusursuzlar”?
Şöyle bir yaşam hayal edin: Kadınların tek görevi erkeklere hizmet etmek. Hepsi özel olarak tasarlanıyor ve dört yaşından reşit olana kadar “Okullarda” erkekleri tatmin etmek için yetiştiriliyor. Çok güzel olmak, … Okumaya devam et →
İşte Tüm Çocuklarım
Ocak 2015’te Ben Ne Düşünüyorum diye bir yazı yazmış ve o güne dek çevirdiğim kitapların toplu bir özetini yapmışım. Üzerinden iki yıl daha geçti ve bu listeye yedi kitap daha eklendi, sekincisi de … Okumaya devam et →
Tuhaf Bir Merak: Seri Katiller
Polisiye meraklısı çok. Ben de onlardan biriyim ama benimki biraz daha ileri noktada bir manyaklık. Ben cinayet meraklısıyım, özellikle de seri katiller… Onlarla igili hiçbir şeyi kaçırmam, cinayetle ilgili en abuk … Okumaya devam et →
Her Veda Yeni Bir Kavuşma
İşte yine o duygu… Vedanın hüznü… Bir çeviri daha bitirmiş olmanın gururu… Çıkmasını beklemenin heyecanı… Yeni bir çeviriye başlamanın sevinci… Bu kez duyguların adı Unhinge. Fairfax serisinin yazarı Calia Read’in … Okumaya devam et →
Ve Nokta
Ve nokta diyeli aslında bir hafta oldu ama ben minimum redaksiyon ihtiyacı saplantısında bir çevirmen olduğumdan bir hafta didik didik okumayla geçti. Tam 528 sayfa. Önce çevrildi, sonra en acımasız … Okumaya devam et →
Hoşça Kal, Vitale
Vitale ile yollarımız Aralık 2014’de keşişti. Karissa’nın dediği gibi bir saplatıydı… Karanlık ve öldürücü… Büyüleyici ve ürkütücü… Ya çok sevildi ya nefret edildi. Ben sevenlerdenim. Evet, adam kötüydü; içinde bir canavar … Okumaya devam et →
Ondan, Bundan
Uzun süredir yazmıyormuşum. Bir türlü düzenli yazı yazan bir blogger olamadım. Oysa çoğu işimde sistemli ve düzenliyimdir ama yazı yazmak farklı bir şey. İçinizden gelmesi lazım. Kelimeler akıp gitmiyorsa yazılmıyor. … Okumaya devam et →
Bir varmış… Bir yokmuş…
Ne güzel bir andır bu… Ne güzel bir duygudur… Uzun sürenizi birlikte geçirdiğiniz herhangi bir şeyle vedalaşmak zordur ama bunda durum farklı. Çünkü gerçekte vedaşlaşmıyor, onun doğumuna şahit oluyorsunuz. Vedalaşmıyor, yaşama … Okumaya devam et →
Neler Yaptım?
Son yazımın üzerinden neredeyse bir ay geçtiğini fark edince çocuğunu ihmal eden anne duygusuna kapıldım. Vicdan azabını rahatlatmak adına bahaneler üretmeye başladım. 🙂 Boluguma sevgi sözcükleri fısıldayarak “bu ihmal değil, … Okumaya devam et →
Ya masaldaki yakışıklı prens kötü adamın ta kendisiyse…
Saat sabahın dördü… Etraf kapkaranlık… Çıt çıkmıyor… Yanan tek ışık bizim evde… Duyulan tek ses çalışan klima ve bilgisayar tuşları… Haa bir de Ada’nın (kendisi köpeğim olur) horultusu… Bir haftadır … Okumaya devam et →
Ben Ne Düşünüyorum?
Bir süredir yazmaya vakit bulamıyorum. Aslında şu anda da böyle bir zamanım yok, çünkü yetiştirmem gereken bir çeviri var elimde. Monster in His Eyes’ı çeviriyorum. Zaman çok az… Dolayısıyla gerginlik diz … Okumaya devam et →
Modern Çağın Güzel ve Çirkin’i
Yaşım gereği “genç yetişkin” denen gruba hitap eden kitaplar hiç ilgimi çekmezdi. Takip bile etmediğim kitaplardı onlar. Taa ki Yabancı Yayınları “Making Faces”ı çevirmemi isteyene kadar… İlk tepkim “Bu, benim … Okumaya devam et →
Kuşlar Türkçe Ötüyor
Gene o güzel an… Çevrildi… Teslim edildi… Beklendi… Beklendi… Beklendi… Bir gün kapak görseli geldi maillime sevgili Tuğçe’den. İçim kıpır kıpır oldu. Paylaşmak istedim, ama yayınevinin paylaşımını beklemek zorundaydım. Ve … Okumaya devam et →