Afrika: Kızgın Kum Bahçesi
Çok önceden bitmesi gereken bir çeviriyi nihayet geçenlerde teslim ettim. Ailevi bir takım meseleler, sağlık problemleri, araya giren acil çevirilere bir de benim ihmalkarlığım eklenince uzadıkça uzadı. Feniks Kitap’ın sabrına … Okumaya devam et
Boşuna plan yapmayın; Milli Piyango benim :)
Yeni bir yıla merhaba dememize çok kısa bir süre kaldı. Belli bir yaştan sonra yıllar daha mı hızlı geçiyor, yoksa bana mı öyle geliyor bilmiyorum; ama özellikle 30’dan sonra kısaldı … Okumaya devam et
İşte o an… Ve sonrası…
En sevdiğim an bu… Kargodan biri gelir kapıya elinde kocaman bir paketle ve çocuklarınıza bir yenisi eklenir… Paketi heyecanla açar; sanki o kitabı çeviren siz değilmişsiniz, sanki yazıları ilk kez … Okumaya devam et
Gözyaşlarını içlerine ekenler, sevinç çığlıkları biçecek…
Bir gün yeni bir kitap gelir elinize… Heyecanla ilk sayfalara bakarsınız. O an ya büyük bir aşk doğar ya da bir sıkıntı hissedersiniz. İlk paragraf öylesi önemlidir ki ya bir … Okumaya devam et
Çevirirken gözyaşlarımı tutamadığım kitap: Güneşin Kızları
Güneşin Kızları’nın arka kapağında yazan tanıtım yazısı şöyle: Hem hikâyesiyle hem de verdiği mesaj itibariyle Addison inanılmaz güzellikte bir roman yazmış. Güneşin Kızları geniş bir okur kitlesiyle buluşmayı hak eden … Okumaya devam et